Diş eti hastalıkları yani periodontal hastalıklar, çoğu zaman önlenebilir ve kontrol altına alınabilir. Tedavinin bağlı olduğu unsurlar; ağız hijyeninin sağlanması, tanının erken ve doğru bir şekilde konulması ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanmasıdır. Verimli bir tedavi süreci için hem hekim hem de hasta tedaviye aktif bir şekilde katılım göstermelidir diyen Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya İstanbul (Küçükçekmece, Avcılar, Halkalı, Beylikdüzü) bölgesinde bulunan diş kliniklerinde ilk olarak teşhis sonra doğru tedavi planı ve uygulama sırasını izlediklerini belirtti. Doğru teşhis doğru tedavinin kapısını açar diyen Sayın Kızılkaya’dan aldığımız bilgileri sizlerle paylaşalım. www.drsertac.com sitesinde diş eti hastalığı tedavisi sayfasından da bilgi alabilirsiniz.
Sayfa İçeriği
Diş Eti Hastalığı Teşhisi
Diş eti normalde pembe ve yüzeyi portakal kabuğu görünümünde pütürlü pembe renkli görünümdedir. Enfeksiyon başladığında diş eti şişer, kızarır ve kanamaya başlar. Erken dönemde teşhis edilen diş eti hastalığı tedavisi ile diş çekilmesine gerek kalmadan hastalık kontrol altına alınabilir. Diş hekimlerinin hastaları düzenli aralıklar ile kontrole davet etmelerinin nedeni de diş eti hastalıklarını ve diş çürüklerini ilerlemeden teşhis etmek ve tedavilerden daha iyi sonuçlar almaktır.
Tedavinin İlk Aşaması
Diş eti hastalıklarının tedavisinde öncelikle enfeksiyon ortadan kaldırılarak hastaya diş eti, diş arası ve diş temizliği öğretilmelidir. Enfeksiyon ancak hastalık nedeni olan mikrobiyal dental plağın, diş taşı ve bunun tutunduğu kök yüzeyinin diş hekimi tarafından temizlenmesinin ardından hastanın ağız sağlığını koruması ile ortadan kaldırılabilir. Bu işleme “başlangıç tedavisi” adı verilir ve tüm diş eti hastalıklarında, hastanın durumuna göre 3 ya da 4 seans gerçekleştirilir. Bu tedavi sırasında kötü dolgular yenilenir, çürük dişler doldurulur, şekilsiz protezler gibi bakteri tutunmasını kolaylaştırıcı faktörler uzaklaştırılır, kanal tedavileri yapılır ve tedavi edilmesi mümkün olmayan dişler çekilir.
Tedavinin İkinci Aşaması
Periodontistlerin başlangıç tedavisiyle tam olarak tedavi edemeyeceği durumlarda periodontal cerrahi işlemleri tavsiye edilir. Başlangıç periodontal tedavisini takip eden süreçte cep derinlikleri, diş etindeki çekilmeler, kemik erimesi gibi faktörler göz önüne alınarak bir karara varılır. Bütün periodontal rahatsızlıkları ve defektleri aynı cerrahi işlemlerle tedavi edebilmek mümkün değildir. Tedavi yöntemi belirlenirken hastanın biyolojik yapısına ve diş eti hastalığının seyrine bakılır.
Cerrahi periodontal tedavideki ana amaç, cep derinliklerini ortadan kaldırarak kemik, diş ve diş eti ilişkisini orjinale yakın bir hale getirmektir. Bu yüzden bu tedavi yöntemine “düzeltici tedavi” de denir.
Cerrahi Tedavi Tipleri Hangileridir?
Cerrahi periodontal tedavideki operasyonlar lokal anestezi ile yapılır. İhtiyaç duyulduğu takdirde, operasyon evvelinde çeşitli tetkikler ve konsültasyonlar da istenebilir. Gingivektomi, gingivoplasti, küretaj, flap operasyonu, mukogingival cerrahi gibi periodontal tedaviler uygulanabilir. Kesin tedavi yoktur.Hastalığın ilerlemesini durdurmak ve enfeksiyonu kontrol altına alma üzerine çalışmalar yapılır.
Gingivektomi Nedir?
Diş etindeki cepleri ve diş eti büyümelerini yok etmek için diş etinin bir kısmının kesilip çıkarılmasına verilen addır. Böylelikle hasta hem daha estetik bir diş etine sahip olur hem de hastalığın ilerlemesi durur.
Flep Operasyonu Nedir, Kemik Cerrahisi İşlemleri Nasıl Yapılır?
Bu işlem, diş etini ve diş eti altındaki destek dokular ile kök yüzeylerini ilgilendirir. Kemik erimesi olan vakalara uygulanan bu teknik sayesinde diş eti kaldırılarak alttaki dokulara ulaşılır ve tedavi işlemi gerçekleştirilir. Bu operasyonun ana amacı, kök yüzeylerini tamamen temizleyip cep derinliğini azaltmaktır. Derinleşen ceplerde bakteriler birikir ve bu da daha fazla kemik yıkımına neden olur. Bu yüzden diş etlerindeki cepler ortadan kaldırılmalıdır. Operasyonun ardından cep derinlikleri ortadan kaldırılır. Hem hasta diş eti temizliğini daha rahat yapabilir hem de hekimin kontrolleri kolaylaşır. Hasta, ceplerin enfeksiyon yapma riskinden korunmuş olur.
Bu operasyon esnasında diş eti altındaki kemik dokuya da müdahale gerçekleştirilir. Buna da “kemik cerrahisi işlemleri” denir. Flep operasyonu gerçekleştirilirken diş eti kaldırılarak ölü yumuşak dokular, kökler ve kemikteki ceplerin içleri temizlenir. Bu operasyonun ardından ise rezektif yöntemler kullanılarak kemik şekli düzeltilebilir ya da rejeneratif yöntemlerle kemik onarımı gerçekleştirilir ve kemiğin içindeki cepler doldurulur. Bu işlem için yapay ve doğal kemik tozları, kemik tozlarının üstünü örten membranlar ve proteinin içinde bulunan maddeler kullanılır. Çoğu vakada hem rejeneratif hem de rezektif tedavi yöntemleri kullanılır. Kemik şeklinin düzeltilmesi diş eti sağlığı açısından gereklidir.
Mukogingival Cerrahi Nedir?
Ağız içindeki yumuşak dokuları kapsayan işlemlere “mukogingival cerrahi” denir. Yüksek kas bağlantılarının, diş eti yüksekliğinin ve diş eti çekilmesinin bulunduğu vakalarda bu yönteme başvurulur. Böylelikle hastanın ağız bakımı için gerekli doğal ortam ve protezli dişler için yeterli miktarda diş eti sağlanmış olur.
Tedavinin Üçüncü Aşaması
Bu aşamada, gerekli diş eti tedavisi uygulandıktan sonra hastalığın tekrar meydana gelmesini önlemek maksadıyla hastalar düzenli olarak kontrol edilir. Şayet hasta bu kontrol programına alınmazsa ağız hijyenini yeterince sağlayamadığı durumda hastalığı kısa sürede nükseder. Hastalar, rahatsızlıklarının durumuna göre 3 ila 6 ay arasında aralıklarla periodontist tarafından kontrol edilmelidir.
Merhaba, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ‘nden mezun oldum. Bu sitede, ağız ve diş sağlığıyla ilgili konularda merak edilen soruları yanıtlıyor ve güncel bilgileri, sizlerle paylaşıyor olacağım. Sorularınız için yazıların altındaki yorumları kullanabilirsiniz.